Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu, dünya ülkelerinin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) konumu ve Türk devleti olmasından dolayı tanımak istemediklerini kaydederek, “Kıbrıs’ı Atlantik veya Pasifik’e taşıyabilsek, KKTC akşamüstü tanınır.” ifadesini kullandı.
Yakın Doğu Üniversitesi tarafından üniversite yerleşkesinde düzenlenen “Kıbrıs ve Doğu Akdeniz” konferansını, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, akademisyenler ve öğrenciler izledi.
Konferansta değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, Türkiye için Kıbrıs meselesi olmadığını, “Kıbrıs” diye bir milli davasının olduğunun altını çizerek, KKTC’nin devlet olmanın tüm şartlarını yerine getirdiğini, dünya genelinde tanınmanın ise devlet olmanın şartlarından biri olmadığını vurguladı.
Devlet olmanın şartlarının Montevideo Konvansiyonu’nda açıkça belirtildiğine ve KKTC’nin bunları karşıladığına işaret eden Feyzioğlu, KKTC’nin tanınmaması için uydurulan tüm bahanelerin arkasında KKTC’nin konumunun ve bir Türk devleti oluşunun bulunduğunu anlatarak şunları söyledi:
“Kıbrıs’ı Atlantik veya Pasifik’e taşıyabilsek KKTC akşamüstü tanınır. Bu adada Kıbrıslı diye bir millet hiçbir zaman olmamıştır. Adada Türk halkı ve Rum halkı vardır. Kıbrıs’ta iki ayrı millet olması dolayısıyla 1960’lardan beri müzakerelerde konuşulan model federasyondur. Eğer bir millet olsaydı o zaman üniter bir devlet modeli görüşülürdü.”
Feyzioğlu, Kıbrıs’ta Türkler ve Rumların ortaklığıyla 1960’ta kurulan devleti Rumların bozduğunu aktararak, Rumların en sonuncusu Annan Planı oylaması olmak üzere daha önceki federasyon temelli tüm çözüm modellerine “hayır” dediklerini hatırlattı.
Kıbrıs’ta Türk tarafı ile Rum kesimi arasında oturmuş iş birliği bulunmamasının sorumlusunun Türkiye olmadığını vurgulayan Feyzioğlu, Kıbrıs Türk ve Rum halkının ayrı 2 devlet altında barış, huzur içinde işbirliği ve ticaret yapmasına, hidrokarbon kaynaklarından istifade etmesine ve refahı bölüşmesine engel bulunmadığını söyledi.
