Taibbi ve Shellengerber, yaklaşık 9 ay sonra tekrar Kongrenin Meclis Yargı Komitesinin alt kolu olan Federal Hükümetin Silahlandırılmasına ilişkin Seçilmiş Alt Komiteye konuşurken Subramanya, ilk defa sosyal medyanın hükümetler tarafından kontrol edilme çabaları hakkında bildiklerini paylaştı.
Temsilciler Meclisi Adalet Komitesinin, yürütme organının sosyal medyaya sansür uyguladığı iddiasıyla ilgili devam eden soruşturması kapsamında düzenlenen toplantıda konuşan Taibbi, “büyük teknoloji şirketleri ve büyük hükümetlerin” sosyal medya üzerinde kurmaya çalıştığı hakimiyetin tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu.
Serbest gazeteci Taibbi, Komite üyelerine, “Neyin yasaklanacağına kim karar verecek?” diye seslendi.
Taibbi, “Bu ülkede ifadeye ilişkin tutumlarda çarpıcı bir değişiklik oldu ve pek çok politikacı artık Amerikalıların çoğunluğuna bilgiyi kendi başlarına sindirme konusunda güvenilemeyeceğine açıkça inanıyor.” dedi.
Michael Shellenberger de Komitedeki Demokrat Temsilciler Meclisi üyelerinin, ABD Başkanı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın dizüstü bilgisayarındaki bilgilerin sosyal medyada açık edilmesiyle ilgili tepkilerine maruz kaldı.
KANADALI GAZETECİDEN ABD’DEKİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GİDİŞATI KONUSUNDA UYARI
Kanada’da Free Press adlı medya kuruluşunda çalışan Rupa Subramaya, ülkesindeki ifade özgürlüğünün kademeli olarak kısıtlanmasından örnekler vererek, benzeri uygulamaların “yakında ABD’ye gelebileceği” uyarısında bulundu.
Cumhuriyetçi Komite Başkanı Jim Jordan, Kanadalı gazeteciyi, “Onun (uygulamaların) halihazırda burada (ABD’de) olduğunu iddia edebilirim.” diyerek destekledi.
Subramanya, Kanada’da yaşadığı sosyal adaletsizlikle ilgili örnek hikaye anlatarak, “Bu hikayeyi Facebook’ta paylaşmak istedim. Denediğimde bunu yayınlamam engellendi. Kanada hükümetinden yanıt olarak haber içeriğinin paylaşılamayacağını belirten bir mesaj aldım.” ifadelerine yer verdi.
Kadın gazeteci, Kanada’daki deneyimlerini şöyle özetledi:
“Yanlış siyasi görüşleri ifade ettiğiniz için kamu yararı adına bankanızdan ve çevrim içi ödeme sisteminizden atılabileceğiniz bir zamanda yaşıyorum. Sosyal adalet adına ciddi bir suç işleyebileceğiniz ancak doğru ten rengine sahipseniz daha hafif bir ceza alabileceğiniz bir zamanda yaşıyorum. Yanlış bir şeyi protesto ediyorsanız güvenlik adına barışçıl protesto hakkınızı kullandığınız için tutuklanabileceğiniz bir zamanda yaşıyorum.”
Komite toplantısında ayrıca, eski Başkan Yardımcısı Mike Pence döneminde görev yapan eski İç Güvenlik ve Terörle Mücadele Danışmanı Olivia Troye de Demokrat Temsilcilerin Donald Trump’ın başkanlığı döneminde ifade özgürlüğüyle ilgili bazı uygulamalara ilişkin sert sorularına yanıt vermeye çalıştı.
Komite, söz konusu iddialarla ilgili ilk defa 10 Mart’ta toplantı düzenlemiş, Amerikalı serbest gazeteciler Matt Taibbi ve Michael Shellenberger, yazdıkları iddialarla ilgili ifade vermişti.
TWITTER DOSYALARI
Bağımsız gazeteciler tarafından bir süredir ifşa edilen Twitter Dosyaları, Twitter’ın eski yönetiminin, siyasi görüşleri nedeniyle içeriklere taraflı olarak müdahale ettiğini ortaya koyuyor.
Bugüne kadar yapılan ifşaatta ABD Başkanı Joe Biden’ın ekibinin talebi üzerine seçim sürecinde Biden’ın oğlu Hunter Biden’a ait sızıntıların sansürlenmesi, Trump’ın hesabının askıya alınmasının yanı sıra Twitter’ın eski yönetiminin ABD ordusunun Orta Doğu’daki manipülasyonlarına alet olduğu ve ABD makamlarının 250 bin Twitter hesabının kapatılmasını istediği ortaya çıkmıştı.
Twitter Dosyaları ifşaatlarında gazeteci Alex Berenson da Kovid-19 aşısı üreticisi Pfizer’ın Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Scott Gottlieb’in mRNA aşıları aleyhindeki paylaşımlar konusunda Twitter yöneticilerine yaptığı baskıya yer vermişti.
Elon Musk ve Taibbi, Twitter Dosyaları 15’te Rusya’nın ABD siyasetine müdahalesi konusunda zayıf iddialara dayanarak seyircisini yanıltan Amerikan medyasına yüklenmişti.